Uzun soluklu sadakat programları dahilinde yapılan geçici kampanyaların veya müşteri kazanmaya yönelik kampanyaların her zaman için müşterinin önüne kısa vadede somut bir şeyler koyması gerektiğini düşünüyorum.
Mesela geçtiğimiz Ramazan ayında Migros ve HSBC Advantage kartın yaptığı kampanyalar bu kapsama giriyor.
Belirlenen makul hedefleri tutturan müşteriler bir ay içerisinde 150 TL kazanma fırsatını yakaladı.
Öte yandan hazırlanan bazı kampanyalarda müşterinin elde edeceği fayda ancak çok uzun vadede gerçekleşebiliyor.
Böyle durumlarda kampanya, beklenen ilgiyi göremeyebiliyor.
THY ile Opet’in hazırlamış oldukları kampanya işte bu açıdan incelenmeye değer.
Ayda ortalama 400 TL benzin masrafı olan bir kişiyi düşünelim. Yılda toplam 5.000 TL diyebiliriz. Bu kampanyaya göre bir yılda kazanılabilecek mil puanı, 5.000 civarında olacak.
Miles&Smiles programının ödül bilet tablosuna bakarak bir hesaplama yaptığımızda şu sonuçlara ulaşıyoruz:
Opet’ten kazanacağımız puanlarla gidiş-dönüş bir Avrupa bileti kazanmayı hedeflersek, 4 (dört) yıl boyunca azmedip beklemek gerekiyor.
Hele bir de Avrupa’ya yalnız gitmeyeyim, eşimle dostumla beraber olalım diyorsak, bu süre 8 (sekiz) yıla çıkıyor.
Bu sürenin geçmesini beklerken çocuk da büyümüş olacak. E, o da gelmek ister.
Bu durumda bekleme süremiz 12 (on iki) yıla çıkıyor.
Tabii kullanılmayan millerin belli bir zaman diliminde yanıyor olmasını da hesaba katarsak, bu süre uzar gider.
Bu kampanya dahilinde New York’a gitmeyi hedeflerseniz, yukarıdaki süreleri 2,5 ile çarpmanız gerekebilir.
Bu tarzda yapılan kampanyalarda müşterinin, vaat edilen ödülü kısa vadede elde edebiliyor olması, hem müşteri memnuniyeti hem de kampanya başarısı açısından son derece önemli.