Aralarında easyJet’in kurucusu Stelios Haji Ioannou‘nun da bulunduğu bir grup girişimci tarafından desteklenen FastJet, önümüzdeki Ekim ayında seferlere başlıyor.

Mevcut easyJet yönetimiyle uzun süredir anlaşmazlık içerisinde olan Stelios yüzünü bir süredir yeni yatırımlara çevirmişti.

Stelios’un sahibi olduğu easyGroup ile bir İngiliz yatırım firması olan Rubicon Diversified Investments, geçtiğimiz yılın Aralık ayında yaptıkları açıklama ile, Afrika kıtasına hitap edecek bir düşük maliyetli havayolu şirketi için fizibilite çalışmalarına başladıklarını duyurmuşlardı.

Altı aylık bir çalışmanın ardından FastJet artık göklerle buluşmaya çok yakın.

easyJet’in 2000’li yılların başında yapmış olduğu uçak tipi tercihini, FastJet’te de görüyoruz.

İlk aşamada beş adet Airbus A319 filoya dahil edilecek.

Bir yılın sonunda bu rakamın 15’e çıkması hedefleniyor.

FastJet’in 319’ları, tek sınıflı kabin düzeninde ve 156 koltuklu olacak şekilde planlanıyor.

Uçaklar, dünyanın üçüncü büyük kiralama firması olan BBAM Aircraft Management’tan temin edilecek.

Stelios’un Afrika açılımı için Rubicon firması geçtiğimiz günlerde, Afrikalı bir şirket olan Lonrho Aviation’ı satın aldı.

Lonrho Aviation halihazırda Fly540 markası altında 10 adet uçak ile Angola, Gana, Kenya ve Tanzanya’da faaliyet gösteriyor.

Bu satın alma sayesinde, prosedür açısından, FastJet’in Afrika pazarına girişi kolaylaşacak.

Angola, Gana, Kenya ve Tanzanya’da üslenmeyi planlayan şirketin ilk aşamadaki hedefi, yılda 750 bin yolcuya hizmet vermek.

FastJet ve Afrika’da Sivil Havacılık

Belki de böylece Afrika sivil havacılık pazarının yıllardır konuşulagelmekte olan potansiyeli gerçek manada değerlendirilmiş olacak.

2011 yılında dünya genelindeki havayolu şirketleri tarafından üretilen ücretli yolcu kilometre rakamlarına bakıldığında, bu durum çok daha rahat bir biçimde anlaşılıyor.

Afrika, dünya genelindeki ÜYK’nın sadece %0,6′sını üretebiliyor.

Nüfusu Afrika’nın 50′de 1′i olan Avustralya’nın ürettiği ÜYK oranı ise %1,6.

1990’ların ortasında kurduğu ve başarıya ulaştığı easyJet’le, Avrupa Birliği’nin entegrasyonuna önemli katkı sağlayan Stelios bu kez rotasını Afrika’ya çevirmiş durumda.

Tıpkı JetBlue’da edindiği bilgi birikimini ve başarısını, Azul‘la Brezilya’ya aktarmaya çalışan David Neeleman gibi.

Havayolu 101 olarak her iki girişimcinin de hedeflerine ulaşması ve bu sayede dünyanın geri kalmış bu bölgelerinin makus talihinin değişmesi en önde gelen temennimiz.